Edebiyat Tarihi, Tan Gazetesi - Başmuharrir Ahmet Emin Yalman, 14 Nisan 1937, Manşet: Şair-i Âzamımız Ölüm Döşeğinde - Büyük Ölü Hâmidin Cenazesi Bugün Millî Merasimle Defnedilecek…
Abdülhak Hâmîd Tarhan, 1852 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Tanzimat döneminin önde gelen şair ve oyun yazarlarından olan Hâmîd, modern Türk edebiyatının kurucu isimleri arasında yer alır. Köklü bir aileden gelen sanatçı, babası tarihçi Hayrullah Efendi ve dedesi şair Abdülhak Molla’nın etkisiyle erken yaşta edebiyatla tanıştı. Paris ve Londra’da elçilik kâtipliği yapması, Batı edebiyatını yakından tanımasını sağladı ve eserlerinde bu etkiler görüldü. Eşi Fatma Hanım’ın genç yaşta ölümü, onu derinden etkiledi ve bu acıyı "Makber" adlı ünlü şiirinde dile getirdi. Bu eser, Türk edebiyatında ölüm temasının en güçlü işlendiği metinlerden biri olarak kabul edilir. Şiirlerinde romantizm ve klasisizmin izleri görülen Hâmîd, metafizik sorgulamalar, aşk ve tabiat gibi temalara da yer verdi. Tiyatro alanında da önemli eserler veren sanatçı, "Tarık yahut Endülüs’ün Fethi", "Eşber" ve "Sardanapal" gibi oyunlarında tarihî ve mitolojik konuları işledi. "Şair-i Âzam" (Büyük Şair) unvanıyla anılan Abdülhak Hâmîd, Türk şiirine Batılı bir yenilik getirmesiyle tanınır. 1937’de vefat eden sanatçı, edebiyat tarihimizde önemli bir iz bırakmıştır.
Edebiyat Tarihi
Süreli Yayın